En büyük kayıpların düşmanın hava akınlarında verildiğinin anlaşıldığı I.Dünya Savaşından sonra uçakların savaştaki öneminin anlaşılması üzerine Türk Tayyare Cemiyeti'nin açılış konuşmasında “İstikbal Göklerdedir” hükmünü ilk veren Mustafa Kemal Atatürk tarafından Cumhuriyetin ilanından 2 yıl sonra Kayseri Tayyare Fabrikasının kurulması talimatı verilmişti. O dönemde Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin iyileşmesiyle birlikte Almanlar bir taraftan Türkiye’nin uçak sanayi kurulması yönündeki taleplerine sıcak bakarken diğer taraftan İngiliz ve Fransızlar’ın baskısı sebebiyle çekimser kalıyorlardı. Ancak ikili görüşmelerin sürdürülmesi üzerine 1925 yılında Türk Hükümeti ile Alman firma arasında Ar-Ge çalışmalarını gerçekleştirme niyetiyle imzalanan sözleşme ile bir tayyare fabrikasının kurulması kararlaştırılmıştı. Bu kararın ardından savaş ve ticaret uçakları, uçak motorları ve uçak parçaları imal etmek üzere Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi (TOMTAŞ) kurulmuştur. Kayseri'nin gerek askeri, gerek lojistik gerekse Anadolu’nun merkezi olarak görülmesi sebebiyle ilk tayyare fabrikasının Kayseri’ye inşa edilmesine karar verilmişti. 1926 yılının Ekim ayında fabrika büyük bir törenle açılmış faaliyetine başlamıştır. Fabrika üretim tesisinden öte bir eğitim kurumuna dönüşmüş ve tornacı, frezeci, kaportacı, kaynakçı, motorcu ustaları, şehrin metal sanayisinin temelini oluşturmuştur.
Fabrikanın inşasından sonra Atatürk bu fabrikaya verdiği değerin yansıması olarak Kayseri’ye ziyaret düzenlemiştir. Daha sonra Alman firmasının yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebiyle yaşanan bir takım uyuşmazlıklar sebebiyle alman firma ile davalık olunmuş, 1930 yılına kadar fabrikanın faaliyeti durmuştur. 1931 yılına gelindiğinde Amerikalılarla yeni bir anlaşma yapılmış fabrika faaliyetlerine tekrar başlamış, 5 ayrı türde 134 adet uçak imalatı yapılmıştır. Nihayet havaalanı bulunmayan Kayseri’ye üretilen 40 a yakın uçak kanatları sökülerek Çorakçılar mevkinde Aydınlıkevler Yeni Sanayi alanındaki boşluk alana getirilir. Kanatları alanda monte edildikten sonra sırayla 1-2-3…40 a kadar hepsi ardı ardına havalanır. Halkta öyle bir heyecan öyle bir coşku hali vardır ki..Herkesin adeta nutku durmuştur bu teknolojik gelişme karşısında. Kayseri var olduğundan beri böyle bir heyecana sahne olmamıştır. 1933 yılına gelindiğinde tayyare fabrikasının kendi pisti yapıldı.
Uçaklar buradaki test sürüşlerinin ardından Türk semalarını korumak üzere ordunun emrine giriyordu. 1939 yılında Amerikan yardımı “Biz bedava veriyoruz, siz niye uçak üretiyorsunuz?” mantığıyla (ABD bilhassa ikinci dünya savaşı sonrası elinde kalan savaş uçaklarını Türkiye’ye ucuza sattı ya da hibe etti.) uçak imalatı durmuş fabrika sadece bakım-onarım ve revizyon işlerini yapar hale gelmiştir. Bu nedenle Kayseri Hava İkmal ve Bakım Merkezi ismini almıştır. ABD’nin sözüm ona bu kıyağı Türkiye’nin ağır sanayii ve uçak üretimine darbe vurdu. Ve o güne kadar yüzlerce uçak üretip satan Atatürk’ün fabrikaları tek tek kapandı. Bu fabrikalardan bir kısmında uçakların alüminyumundan askeri okullara tencere tava, çatal bıçak, hafif olsun diye ranzalar ve karyolaların üretildiği söylenir..
Ülkemiz 100 yıl sonra insansız hava araçları ile başlattığı atağı beşinci nesil savaş uçakları ile sürdürerek, Kayseri'de doğan havacılık mirasına sahip çıkmayı hedeflemektedir. Bu çalışmalardan biri de yakın bir süre önce Kayseri’de TOMTAŞ’ın yeniden ayağa kaldırılması ve üretime geçmesi için gerekli çalışmaların başlamış olmasıdır. Bu ve diğer Türk uçak fabrikalarımızın mavi gök yüzünün hakimi uçaklar üretmeyi sürdürmesini yürekten temenni ederim..